Eşek kulaklı Midas efsanesi M.Ö. 4000 yıllarında yaşanan bir olaya dayanır. Tanrıça Athena bir gün kendi icadı olan kavalını çalarken bir su kaynağının yanından geçer.Tam bu sırada suyun yüzeyine eğilip kendi yansımasına bakacak olur ve kavalın yüzünü nasıl çirkinleştirdiğini fark eder.Öfke ile enstrümanı atar. Athena: Aman allahım Hera ve Afrodit'in benimle eğlendiği kadar var. Yanaklarım şişince yüzüm komik bir hal alıyor. Kavalımı yerden alacak olan kişi lanetlenecek. Çoban Marsias ise Athena'nın attığı kavalı bulur . Marsias: Bu ne güzel bir kaval. Niye buraya attılar acaba? Marsias kavalı çalmaya başlar. Tanrıçanın üflemiş olduğu kaval hala bu ilahi nefesin etkisinden en güzel nameleri yayar. Ama Marsias bunun farkında değildir. Başarısından dolayı böbürlenir. Marsias: Allahım ne güzel çalıyorum. Bu ezgilerimle ünüm her yere yayılacak. Güzel sanatlar ve müzik tanrısı Apollon her yerde çaldığı bestelerden bahsedilen Marsias'ı çok kıskanır. Apollon: Madem öyle bir yarışma düzenlensin. Bakalım kim daha yetenekliymiş görelim. Hazırlıklar başlasın. Yarışma sonunda kazanan kaybedene dilediğini yapacak.
Marsiass Apollon'un Arbi ile yarışma cürretini gösterir. Kral Midas'ın başkanlığındaki jüri üyeleri toplanır ve halkın önünde yarışma başlar. Hem Apollon hem de Marsias oldukça güzel ezgiler çalar. Ancak jüri üyeleri Apollon'dan korktukları için oylarını ona verirler. Kral Midas ise haksızlık olmaması için 2 puanlık oyunu Marsias için kullanır. Apollon ve Marsias berabere kalmışlardır. Midas: İlahi adalet işte berabere kaldınız. Apollon: Yarışma daha bitmedi Kral Midas. Şimdi tersten çalma zamanıdır. Apollon Arbini tersten çalar. Marsias'ın da tersten çalmasını ister. Marsias ters tuttuğu kavalından ses çıkaramaz. Oyunu Marsias'tan yana kullanan Midas'a çok kızan Apollon onun kulaklarının iyi duymadığını iddia eder. Apollon: Kulakların hiç iyi duymuyor Kral Midas.Kulakların insan kulağını hak etmiyor. İşte hak ettiğin kulaklar , bu eşek kulakları. Apollon Kral Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirir. Kral Midas: Aman allahım kulaklarım! kulaklarım! Artık Midas kulaklarından utandığı için kalpakla dolaşır. Bir gün berberi saçlarını keserken Midas'ın kulaklarını görür. Berber: Kral Midas bu ne hal. Bu kulaklar da ne! Midas: Bundan sakın kimseye bahsetme yoksa senin derini yüzerim. Midas bu durumdan hiç kimseye anlatmaması şartı ile berberin yaşamasına izin verir. Berber bu sırrı uzun süre saklar ancak birilerine anlatma ihtiyacı için kemirir. En sonunda dayanamaz ve ıssız bir yerde derince bir çukur kazıp Midas'ın sırrını oraya fısıldar. Berber: Midas'ın eşek kulakları var....Midas'ın eşek kulakları var.... Ancak berber bu çukuru kazarken yanındakı kamışlara dikkat etmez. Rüzgarla sallanan kamışlar Midas'ın sırrını herkese yayar. Kamışlar: Midas'ın kulakları eşek kulağı.....Midas'ın kulakları eşek kulağı.... Böylece bütün ülke Kral Midas'ın sırrını kısa zamanda öğrenir.Yaşamına hüzün veren eşek kulakları efsanevi olur ve mitolojimizde burada sonlanır